Hakkımda

Fotoğrafım
http://twitter.com/pamuksurat

Şubat 22, 2010

Başka..

Başka bir eli tutarken
Senin ellerin çok uzaktaydı bilirim
Başka birine sarılırken
Senin kolların çoktan birini sarmıştı bilirim
Başka bir tenin kokusuyla burnum buluşurken
Senin kokun çoktan başka tenlere karışmıştı bilirim
Aklımda tuttuğum hayal sendin
Aklında tuttuğun hayat bendim..
Başka bir hayal kurarken
Bizim hayallerimizden çalarsın bilirim..
Başka bir hayat kurarken
Benim eşyalarımıda saklarsın bilirim..
Başta herkesi bana benzetirsin
Sonra bir hayal olur giderim
Ben bunu bilirim..
Ve bir gün beni ölümüne özlersen
İşte ogün ben onu hissederim..

Şubat 16, 2010

İçimde ölenleri saymak..

İçimde ölen şeyleri sayıyordum
Sonrasını hatırlamıyorum
Belliki sayarken uyuyakalmıştım..
Belliki sayma sırası sana geldiğinde
Sayamamıştım..
Eskiden noktasız cümleler kurardım sana
Ne değiştiyse artık içimde
Bir söz bile bulamıyorum söylenecek
İlla bir şey söylemem gerekiyorsa o boşluğa nokta gelecek..
Hani elektrikler kesildiğinde mumlar yakılırya
Benim içime de nezaman karanlık çökse seni yakıyorum
Hani o güvendiğimiz mumlarda bir bir biter ya
İşte sende içimde öyle bitiyorsun diyorum..
Ölürümde senden gitmem dememiş miydin ?
Ağlamaktan kızaran gözler ıslanan kirpikler..
Kokusu denize karışan cümleler..
O sen değil miydin ?
Bana körükle gelen sonrada
İçimdeki yangını gözyaşlarıyla söndürmeye çalışanda sen değil miydin?
O kadar ağladın mı sahi?
İçinde benim için kaç savaş verdin?
Kaçında malup kaçında galip geldin?
Kaç hayali son hayalinmiş gibi başlayıp ilk hayalinmiş gibi hevesle bitirdin?
Kaç anıyı anlatmaya başlarken adımla başlayıp ''o'' diye düzelttin?
Bana yabancı düşmek için kaç engelli koşuda en öndeydin?
Ne renkti gözlerin ?
N e renkti..
Nasıldı sesin?
Nasıl kokardı tenin?
Gözlerini kapayıp gelsem yanına ben olduğumu bilir miydin?
Gitmek,ayakkabılarını giymeye karar vermek gibi bir şey değilmiş
Gitmek,önce kapıyı açıp çıkmak,ardından kitlemekmiş..
Her giden bir gün bir şey unutup geri dönermiş
Sonra fark etmişlerki her giden aynı şeyi unutup geri dönermiş
Anahtarlarını..
Nasıl kitlediler ozaman o kapıları giderlerken diyeceksin
Aslında hiç kitlememişler hep bir aceleyle bir öfkeyle gitmişler
Kitlediklerini zannetmişler..
Sonra çok zaman sonra çok çok zaman sonra
Ceplerinde anahtar olmadığını fark etmişler
Koşa koşa geri dönmüşler
Bazıları açtığında kapılarını herşeyi yerli yerinde bulmuş
Ve bazılarının ise en sevdiği eşyalarına  hırsızlar konmuş..
Yıldız dediğimiz şeyler nasılki karanlıkta belli olur
Sevgide öfkenin en şanslı gününde belli olur..
İşte ozaman kaldır başını bak şimdi yukarı
Şimdi,
Gökyüzünü öfkem
Yıldızları sevgim bilirsen..
Onca büyük öfkeden sıyrılan okadar çok sevgiyi
Bir daha kimsede göremeyeceğini de bilirsin..
Bir daha geri dönemeyeceğini de bilirsin...


G.İ

Şubat 13, 2010

Kimsesizleşiyorum

Seni aramadığım hiç bir yer kalmadı
Kaybolma ihtimaline karşı
Arkandan iz bırak demiştim
Ama sen tüm izlerini alıp
Gölgenle ayrı düşüp gitmişssin..
Tek başına kalmış gölgen çaresiz, peşimden geldi
Gidiyorum
Sadece gitmiyorum
Tabağımda kalan seni ekmeğimle sıyırıyorum
Şimdi ;
Elimde fazladan ekmek
Tabağımda eksik yemek
İşte ben böyle kimsesizleşiyorum..

Şubat 11, 2010

Gitme

Gitme..
Gitme aklımdan..
Gitme nolur..
Uzun cümleler kuramayacak kadar
Uzun acılar çekiyorum..
Gitme..
Gitme nolur..
Bir kere gittim senden
Şimdi gidersen sen
İki kere gitmiş olursun benden..
Dur..Gitme..
Ağlamaktan konuşamıyorum
Mahvoldum ben bittim ben
Beni yine başka sevdalara bırakma
Korkuyorum onlardan ben..
Gitmesen olmaz mı?
Nolur gitmiyorum de
Gitme...

Şubat 10, 2010

Sus..

Sus..
Tek bir kelime bile etme
Gözlerini kaçır,gözgöze gelme..
Kokunu uzak tut benden
Yaralarımı evcilleştirme..
Sus..
Tek bir kelime bile etme
Uzak dur benden tanıdığını belli etme
Sakın adımı nefesine bulayıp söyleme,söyleme..
Unutma gittiğimizi ; aynı yerden ayrı yerlere..
Sus..
Tek bir kelime bile etme
Konuşmadıkça batmaz gözüme yalanların
Sen içimdeki yangını başlatansın
Beni yakmak için önce kendini yakasın..
Başardın artık anlamsızsın.

Şubat 09, 2010

İçerden Kitli Kapılar Gibi

Bir dost aradım kendime
Çizebilsin mutluluğu yüzüme diye
Boyalar verdim ellerine
İçlerinde kilitli renklerle..
İki çift gülen göz çizdi yüzüme
İçlerinde kilitli gözlerle..
Uyku verdi içimdeki ezberli düşüncelere
İçlerinde kilitli sözlerle..
Anahtarım yokmuş da kapıda kalmışım sanki
Anahtarları üstünde, içerden kilitli kapılar gibi
Elimde duran anahtarla,
İçimdeki kilitli tüm kapıları açmaktan korkar etti beni..

G.i

Şubat 07, 2010

Seneler Evvel..

Biz seneler evvel öldük seninle..
İçimizdekileri yaşatmak için başka sevdalara kiraladık yüzlerimizi.
Ne sen eski sensin,ne ben eski ben.
Hatırlamam isimlerimizi..


Biz seneler evvel öldük seninle..
Kokumu bırakmıştım giderken üstünde
Niceleri karışmıştır şimdi fikrine
Ne yüz göz olduk şu hasretle..


Sen unutamazsın bu gözleri
Üstüme titrerdi içindeki sevgi..
Bir ocak gecesi açık pencereyle uyur gibi
Bilirim öyle ısıtır seni varlığımın düşüncesi..

nnj

GizemİPEK

Şubat 04, 2010

Afedersiniz..Sizi o sanmıştım

O çok sevdiğin insan o değilmiş sanki de onun bedenini başka biri kiralamış gibi, bakınca suratına öyle yabancı olursun ..Ondan bir tek iz bile kalmışmı diye derinlemesine bakarsın gözlerinle gözlerine,dudaklarına,saçlarına,kokusuna..Bir iz bulamazsın işte ozaman oyunu kuralına göre oynarsın.Onu hiç tanımamışsın gibi, ellerini onun yüzünde hiç gezdirmemişsin gibi ,saçlarında gezinen parmaklarının izini silmişsin gibi , kokusunu bir mektupa hapsedip o mektubu hiç açmamışsın gibi...Söyleyin bakmasın öyle bana ; atacağım adımı önceden biliyormuşçasına..Söyleyin bakmasın öyle bana ; saçlarımda nefesini hissettirircesine..Söyleyin adını bile bilmiyorum daha önce hiç görmedim onu..Belki tanıdık geliyor sesi ama onunla hiç konuşmadım.İçimdeki susuz köy yanarken ben bunu söndüremiyorum ona bakınca neden?
Neden sızlar insanın içi tanıdık bir yüzün değişen kiracısına bakarken ? Kaybettiğin birini heryerde gece gündüz arayıpta evine iki adımlık bir kuyuya hiç bakmamış olduğun için..Hergün onu aramak için o kuyunun yanından geçerken onun sesini hiç duymamış olduğun için..Peki nezaman bulursun onu ? O öldüğünde...Şimdiki gibi.Birini o değiştikten sonra bulursan kalbinde kapladığı yere bir mezar taşı koy üstüne onun adını yaz ve aklına geldikçe gidip ağla..Yok ben illada onu istiyorum dersen onun yanında kendinede yer al.Çünkü bu aşk sendeki hazine geçmişle ,çok sevdiğin bir yüzün içindeki yabancı bir yüzle devam etmeyecektir.Bu insanın içi kan ağlarken üstüne giydiği kazağın ne renk olmasına karar veremeyişi gibidir..Ne renk olduğu fark edermi için tek renkse ? için karakalemse dışın suluboyayla boyansa için renk tutar mı? Hayır...Bırak artık şu nehri istediği denize aksın..Bırak artık onu hatırlatan şarkıları ,aklın başka şarkılar ezberlesin..İçinden kitlediğin şu kafesini aç artık , çıkarken bırak onu alma içerde kalsın..Gidecek yer bilmiyorum deme,bırak o yollar kendiliğinden gelsin.Elimdeki boya tek renk deme bırak gökkuşağı ellerinde uyansın..Hayat iyi kötü kısa filmlerle doludur.Ve bitmeyen bir film de yoktur..
Şimdi bir daha düşün ; hala tanıdık geliyormu sana, onun artık sende olan bir filmi yokken ?
Ve cevap...
''afedersiniz sadece birine benzetmiştim..''

Şubat 02, 2010

Veda

Yapılacak çok şey gidilecek daha çok yer vardı.''HAYIR'' dedi o ses.''Vaktin doldu''...Gözleri boş bakar oldu o saniyelik cehennem hissinde..Alnından terler yanaklarına kaçıyordu..Çenesinin altından boynunu kucaklayan gözyaşı adeta donmuştu.Tutunacak bir yer aradı elleri,masanın köşesine tutundu.Titriyormuydu yoksa ayakları ? Evet saniyeyi gösteren bir saat gibi...Gözlerinde o ucu şuursuz bakışlar hedef noktasına atılsalar kaç puan alırlar..Yutkundu..O gözleri tiyatro sahnesindeki iştihamlı perdeler gibi açıp kapanıyordu.Hayallerine ne olmuştu.Alfabeyi saymaya hangi ismin baş harfinden başlardı..Kaç kapıyı kendi içinde kendi üstüne kitlese kaybolmuş sayılırdı..Onun için ölmeyi göze alanlar varmıydı yada her gece uyumadan önce onu düşünen varmıydı diye sordu kendine..Gülümsedi sonra bu neyi değiştirirdi ki..Belli ki bitmişti artık günleri ..Hiç kimse merak etmezmiydi son nefesini hani yanında olup tutacaklardı ellerini..Yoklardı kimleri beklediyse içindeki saat,gelmeyeceklerini anladığında içindeki çan sesi titredi.Ürperdi birden belliki korkmustu belliki üşüyordu.Omuzlarına düşen başını kaldıramıyordu.Deniz ne güzel olurdu bu saatlerde diye düşündü bir de yağmur yağdımı yüzünü gökyüzüne kaldırıp ellerini suda çırpardı..Bu bir daha olmayacaktı.En çok yemek yedikten sonra kedi gibi mayışmayı severdi oda bir daha olmayacaktı kimbilir gittiği yerde kaçkere aç kalacaktı..Nelere kederlenip içmem dediği sigarayı elinden bırakmadığı günü hatırladı..Ellerine baktı sararmışlardı.İşaret parmağındaki yüzüğü parlıyordu.Onu hiç çıkarmadığını fark etti belliki onu uğuru bellemişti.Oynatmaya çalıştı parmaklarını kıpırdamadı.Islandıkça uzayan kipriklerini birleştirdi..Uykumak istemiyordu çünkü eğer uyursa uyanamayacağını biliyordu.Doğrularını sadeleştirebilecek hataları da olmustu.Ama ellerini yıkayabileceği vaktide olmustu.Çok kez ikileme düşüp yok olmayı seçmişti.Bir saklambaç oynansa ebe hep o seçilirdi.Nedeni neydi bilir misiniz ? Kaybettiklerini aramaktan yorulmazdı ..En iyi yaptığı şeydi sessizlikle konusmak..Son kez yine en iyi bildiği şeyi yaptı onunla konustu.Odanın sessizliğine bir şey borcluymus gibi, kimsenin bilmediği ve asla öğrenemeyeceiği şeylerini anlattı..Oda sessizdi oda şaşkındı nasıl bir hikayeye ev sahipliği yapmıştı..Sonra gözlerini kapadı kavuşmak istediği şeyi hayal ederek..Ve işte gitmişti hikayesinin kokusu kendi teninin kokusuyla birleşip odaya sinmişti..
Peki ya bu kimdi işte onu sadece gerçekten tanıyanlar bilirdi...

Şubat 01, 2010

01.02.10

Her zamanki gibi bir şey söylecekmiş gibi dalmıştım önümde buharı taze tutan çaya..Yine birşey söylecekmişsin gibi duruyorsun demişti.Başımı ona doğru çevirip gülümseyerek ''Hayır'' demiştim.Aslında cevabım evetti.Okadar çok şey pedal çeviriyordu ki kafamın içinde,frenleri tutmayan bir bisikletin üstünde yokuş aşşagı iner gibiydim..Beni durdurmak için karşıma geçen herkesi istemeden ezip geçer gibiydi kör noktalara dalışlarım..Bazen başımı kaldırıp sadece içimden geçenleri parantez açmadan sölemek isterken bazen birşeyim yokmuş gibi sıradanlığa den den koymak istercesine susuyordum..