Salata yaparken camdan dışarı baktım.Yağmur hiç bukadar susamamıştı belki toprağa..Çıkıp koşmak istedim.Öyle kalın giymeye hiç gerek yoktu.Şapkasız,hırkasız,spor ayakkabısız..Burdan sahile kadar koşabilirdim,uzaklaştığım bu şehir de ne de çok geçmişim vardı kimseye anlatılmamış..Belki başka bir şehirle aldattım İstanbul'u, ama kimselere anlatmadım bu şehir de olanları."Kol kırılır,yer içinde kalır."derler ya hani tek kişilik oyunumda ben hep onu oynadım.
Bazen anıların kokusu burnumu tıkadı nefes alamadım,bazen boğazıma oturdu yutkunamadım.Sevdanın her halini yaşadım ; -e (güvenme) halini,-de (pişmanlık) halini,-den (ayrılma) halini..Ama yalın halini bir tek bu şehir de gördüm,bu şehir de yaşadım ben..
Hiç bir zaman bulamadım ben kendimi,ne istediğimi ne hissetiğimi hiç bir zaman bilemedim.Acı çekmeyi seviyormuş gibi herkesin acısını dinledim ve hepsine ayrı bir hikaye yazdım.Okurken onlar hikayelerini ben onların gözlerindeki parıltıyı sevdim.Her yazdığımda kendilierini bulanlar vardı,ama ben hiç bir yazdığımda kendimi bulamıyordum.Hep bir cümle eksik kurmuşum gibi geliyordu ben o eksik cümleyi hiç bir zaman tamamlayamıyordum.Tamamlasamda hangi özneye hangi yüklemle bağlayacağımı bilemiyordum.Bu yüzden hiç bir zaman tam anlatamadım kendimi..Ne zaman bulmaya çalışsam kendimi,onu kuytulara daha da saklıyordum.Bulmaktan korkuyor gibiydim kendimi..Onca kayıp zamanda onca hatrı sayılır hatayı yüzüme vurmasından kaçıyordum belki de.
Neredeydim ben ? Nefesimi tutup hangi denizin dibine dalmıştım ben..Şimdi nefesim yetmiyor peşimden gitmeye.Bu şehir bende garip bir pişmanlık uyandırıyor."Ne kadar değiştin!" der gibi suçlu bakıyor yağmurları,yorgun bakışlarıma.Kendimi geçmişte bulup çıkarmalıyım diyorum.Ama nezaman geçmişin sokaklarına girsem arabalara çarpıyorum..Düşüyorum hergün aynı geçmişten aynı geleceğe..
Ne kadar zamanda geçmişti bunlar aklımdan?Öyle camın kenarında çöken karanlığın yağmurla kavgasına bakarken buldum kendimi..Kendimi buldum dediysem de lafın gelişi.Onu gelişi güzel yağan yağmurda değil saatin geri giden akrebinde bulabilirdim belki..Nerede unuttum ben kendimi? Belki cevabını biliyorum ama oraya gidip onu almaya cesaret edemiyorum...Çünkü orası bana benden yakın bir yer ama iş gitmeye gelince okadar uzakki..Aslında herşeyden çok sevdiğim bir yer ama iş gitmeye gelince o kadar korkutucuki..
Yağmur hiç dinmedi sesi kulaklarımda "ilk"leri yaşadığım anlara gitti..Zaman öyle sinsice öyle belli etmeden ilerledi..Anılar sarhoş etse de,uyku o ara hiç aramadı beni..Elim telefona gitti,istesem kendimi bulacağım numarayı çevirebilirdim ama telefonun yanan ışığına bakıp "Hayır.." dedim..
Gizem İPEK
Sevdanın her hali benzetimi çok güzel olmuş..
YanıtlaSil